Pınar Gültekin Anısına
- Meltem KÖSEDAG
- 21 Tem 2020
- 1 dakikada okunur
Muğla'da cesedi bir varil içinde yakılıp üzerine beton dökülmüş halde bulunan 27 yaşındaki üniversite öğrencisi Pınar Gültekin, ne ilk ne de son katliam.. Gözlerinde yaşam neşesi vardı belli ki, artık yok. Hepimiz biliyoruz daha niceleri katledildi, her biri bir kaç hafta sonra unutuldu. Her gün yeni bir katliam, başka bir ölüm, başka bir acı bize yine 'neler oluyor?' diye sordurtuyor. Peki sahi, neler oluyor ? Bir insanın bir diğerini vahşice öldürmekten çekinmemesi bu düzenin bir parçası haline geldi. Ama hangi düzenin ? 2020 Türkiye'sinin işte. Yıllardır süregelen, normalleşen bir yaşam tarzı. Öldürenin ne aranması ne sorgulanması ne cezalandırılması ne bir yenisini yapmasının engellenmesi.. Biz daha ne kadar baş kaldırmaz, ne kadar bu haksız ölümlere ses çıkarmazsak, daha ne kadar birkaç gün kınayıp sonra unutup yerimize oturursak, bundan sonra da bu acılarla o kadar çok türkü yazarız, gidenlerin ardından. Hiç tanımadığım Pınar'a bir hoşçakal türküsü yazdım. Keşke böyle olmasaydı.
Ellerini uzatırsın doğduğun yere
Yaşadın hiç bilmeden, güldün kaç kere
Gülüşün aydınlatır günü geceyi
Ah Pınar beş gün olmuş görüşmeyeli
Basındaki yazmayı ne güzel de bağlamışsın
Elinde köpekli pozun, çimenlere uzanmışsın
Ah ne güzeldi kim bilir derdin, neşen, sohbetin
Utanırız, önüne geçemedik nefretin.
Kirpiklerin bir ok olmuş yakar günü geceyi
Gözlerinde bir hayat var dönüş yok geri
Ah son olsun lanet olsun içimiz yanar
Sana bir tek annen değil her kadın ağlar
Sana bir tek annen değil her insan ağlar
21.7.2020
Meltem Kösedağ
Yorumlar