Kariyer Yolumun Başında (2016-1/3)
- Meltem KÖSEDAG
- 21 Şub 2020
- 8 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 17 Nis 2020
Bu yazı, 2016 yılını anlattığım 3 yazıdan birincisi olup, hem kitabımın hem de serüvenin başlangıcıdır. Akabinde yazının devamı niteliğinde, takip eden ayları ve yılları da aynı şekilde kaleme alacağım. Aktardığım notlar, olay akışı ve kronolojik sırayla yazılmıştır.
Not: Mavi yazılar yorumlarımdır.
1.1.2016
Kitabın ilk sayfasını orjinal el yazımla yazdığım görseliyle paylaşıyorum.
Genç, heyecanlı günler..

Kendime bayağı da inanıyormuşum :) Bu motivasyon nereden geliyordu hatırlamıyorum. Aslında hatırlanacak birşey yok. Her zaman kendine inanan ve saygı duyan biri oldum. Çevrem genişledikçe de saygı duyulan biri oldum. Bu içten içe her açıdan kendi standartlarımın seviyesini de hep yüksek tutmamı sağladı.
2.1.2016
Adımlarımı ne kadar sağlam atarsam, kendime o kadar çok güvenirim. Kendime, kendi sayemde güveniyorum. Bugün Youtube'a ilk videomu attım. Bu kitap bittiğinde daha çok tanınan, daha çok para kazanan, yüksek lisans yapan, "kendini gerçekleştirmiş" bir Meltem olarak çıkacağım karşıma.
Gün be gün YDS ve ALES çalışıyorum. Aslında ALES çalışmıyorum. Sadece listede duruyor yapılacak diye ama kolaydır diye düşünüyorum. İnancım, yolum olsun. Yolum açık olsun.. Oses'e başvuru yaptım. Başarı hikayeme ara ara şu anki gibi his molaları vereceğimi biliyordum. Daha ikinci günden başlamışım gönül işlerinden bahsetmeye =)
Eski ama unutamadığım erkek arkadaşımın Sevgilisi varmış. Bundan sonra eski erkek arkadaşımı unutamayışımla dolu aylar olacaktır. Ona M diyelim. Olsun, üzülmedim. Yalana bak. Aksine kızı sevdim. Kız gerçekten hep mutlu olsun diye onun için kafamda hayal ettiğim minnoş tatlı iyi gibi görünen bir modeldi. Neden böyle bir isteğim varsa... Mutlu olmalarını dilerim. Kendimi kandırıyorum besbelli. Geçenlerde Meltem'le Meltem: benimle yaptığı terapileri tez olarak yazmış olan, PDR okuyan bir üniversite öğrencisiydi o zaman yaptığımız seanslar sayesinde gösterdiğim iyileşmenin meyvelerini topluyorum sanırım bu tavırlarımla. Hem kendimi kandırıyorum hem de dayanağım var :D Bu tam olarak Meltem olmak işte. İçim biraz gönül meselelerinden boğuk, final haftam bitsin ,güzel şeyler olacak. Bu arada ilk stajımı orada yaptığım ve ikinci staja firma bulamadığım için Ziraat Teknoloji'ye gitmiştim 2. stajımı orada yapabilir miyim diye sormak için, onlardan dönüş bekliyorum.
5.1.2016
Geçmiş geçmişte kaldı. Kendimi eskiyi eskide bırakabilmek için inatla motive ediyorum. Neyi istemediysem bir sebebi vardı. Haklı bir isyan var kendimi içten içe suçladığım herşeye. Aslında bu biraz da kafama vura vura kendimi birşeye ikna etme çabası. Bitmiş bir ilişkinin bitmesi gerektiğine kendimi ikna etme çabası. Şiirsel bir dille, hatta düz yazıda bile kafiye yapmaya çalışarak yapıyorum bunu =D
2 sınava girdim, ikisinden de 100 beklemenin sevincini yaşıyorum ama yarın da iki sınavımın olması beni bunaltıyor.. :/
Acaba şan eğitimi mi alsam ? Ne alaka şimdi şan dersi nereden çıktı :) Asla almadım. Ama birşeyle meşgul olmayı planlamak bile iyi geliyordu demek ki kafa dağıtmak için. Ayrıca bu da kendimi geliştirmek için, Oses'e seçilirsem hazırlanmış olmak için atılmak istenen bir adımdı. Havada kalan planlardan oldu ama daha iyi yerlere gelebileceğim ve istediğim bir alanda kendime yatırım yapmayı düşünmüş olmam bile kendime değer vermemin bir parçasıydı..

8.1.2016
Tasarım projemizi sunduk, bayağı güzeldi. Staj belgelerimi imzalattım, güzel bir adım olsun. Bugün Youtube işini enstrümansız yapmanın yeterli olmayacağını düşündüm. Ya kendime ekipman ve birlikte iş yapacak birini bulmalıyım ya da bu işten vazgeçmeliyim. Kafam da öyle kazan gibi ki saniye saniye birşeyler düşünmekten o kadar yoruluyorum ki.. deyip sıralamışım düşündüklerimi
M
sevgilisi
yüksek lisans yapma fikri
staj
müzikle ilgili birşeyler yapmak ve şan dersi
tezi kimden alacağıma karar vermek
yalnızlığım
yurtdışı planı

9.1.2016
Plan yapıyorum, yüksek lisans dallarına bakıyorum, şan kurslarına bakıyorum. Yüksek sanırım yine matematik mühendisliği olacak ama sanat baktım biraz, sanırım bu alanlar arası geçiş yapamıyorum lisans eğitimi pratiğim olmadığı için. şan kursunu da bu hafta içi ararım. Ehliyet de almak istiyorum bakalım ne yapacağım.
Burada şu an yazmasam da olacak olan, gönül işlerinden bahsetmişim. Asla bir kenara bırakamadım bu meseleyi :) Aslinda sadece kariyer anlatan bir yazı yazmak istedim en sonunda, ama içinde bulunduğum şartları ve psikolojiyi her yönüyle ele almak daha adil ve daha doğru geldi. Ben de keyifler içinde stressiz bir hayat yaşamadım bu adımları atarken, bu kararları verirken.

10.1.2016
Yüksek lisans, YDS,ALES araştırma ve çalışmaları yaptım. Kitaba başlarkenki Youtube hevesim kaçtı. Mantıklı düşününce olmayacak bir iş olduğuna karar verdim. Stajım ayarlandı. Motivasyonumu, M ve sevgilisini stalklamayı bırakarak yükseltmeye çalışıyorum bugünden itibaren. Çünkü Meltem'le psikoloji seanslarına devam etseydik böyle karar verirdim. Zira, irademi yeniyor zaafım. Ve kaçışlarım meşhurdur. Telefondan sosyal medya uygulamalarını kaldırdım.
11.1.2016
Stabil olamamaktan, kendimden nefret ediyorum seni her özlediğimde. Çünkü ilkler unutulmuyor..
2020'den o günkü Meltem'e not: Unutuluyor. Aslında unutmuyorsun, ama hatırlamıyorsun. Unuttum sanacak kadar arkada kalıyor. Eğer unutmaman gerekse zaten unutmak söz konusu olmazdı. Bunları da öğrene öğrene kalbimiz aklımıza mağlup geldi yıllar içinde. Ama iyi ki de geldi. Var olduk.
14.2.2016
Son yazdığımdan sonra ne kadar da zaman geçmiş.. Pek hevesim yoktu açıkçası yazmaya. Staj bitti. Ziraat Teknoloji'den iş teklifi aldım. Staja dair en ufak bir not yazmamışım, hatırlıyorum çok sakin geçmişti. Dahil olamamıştım ekibe. Yüksek lisansı 3 senede yapıp, bir sene çalışıp, 1 sene yurtdışı yapmak fikri oluştu bende. İlk sene çalışıp ikinci sene erasmuş yapıp, üçüncü sene de dönüp tezimi yazarım ve kalan dersleri alırım. Şu planı yaparken hiç araştırmamış olmam çok cahilce, çok komik. Derslerin tamamı verilmeden ve 3ten düşük ortalama ile yüksek lisans tezi alınamaz :) Hayatıma kimseyi görmeyerek, yalnız düzenimi koruyarak devam ediyorum. İyi gidiyor. Zaten hiç vaktim yok kimseye ayıracak. Tezimi Fatma hocadan aldım. Sistem beni mecbur bıraktı, hocayı tanımıyorum. Hayatımın en büyük rastlantılarından, şanslarından biri bu olay. Usis sistemine giremeyip teze zamanında kayıt olamayıp sona kaldığım için sistemde tek müsait kalan hocadan tez almak zorunda kalmam. Bu olayla da hayatımızdaki hiç bir olayın tesadüfi veya sebepsiz olarak yaşanmadığını öğrendim. Zaten evrene ve düzene olan inanışım derindir. Çok disiplinli bir şekilde YDS çalışıyorum. ALES'e de asla bakmadım.
17.2.2016
Bir arkadaşım var. Yeni yeni tanıyoruz birbirimizi ama sohbetimiz erasmus zamanıma dayanıyor. Psikolojik durumları biraz karışık, umarım ona iyi gelirim. Karşındakini hayatının merkezine koymayınca iyi ilerleyen birşeylere şahit oluyorum. Ama attığım hiçbir adımın bu kitabın başarı öyküsü olmasını engellemesine izin vermeyeceğim. Her yazdığımda yanlışlarımı görüp düzeltmek için elimden geleni yapacağım. Eğer ilk hafta diye dersleri sallamıyorsam, bu mutlaka bir sonraki hafta okula gideceğim ve bu gece dahi telafi etmek için YDS çalışacağım demektir. =) Kendime verdiğim sözlere sadık kalmak beni çok iyi yerlere getirdi. Burada da aynı şeyi yapmış kendimi motive ederek oyuna dahil etmişim. Bir salsam bir daha toparlayamayacak duygusal değişimler yaşadığım bir süreçte yapmam gerekenlere tüm hırsımla tutunmuşum. O günleri hatırlıyorum.

2.3.2016
Arkadaşımla başlayalım. Onun yanında olmaya çalıştım ama kendisini başkalarına o kadar kapatmış biri ki iletişim kuramadım. Benden eksiltti, kendisine koyamadı. Vakit ve enerji kaybetmeye başladım ve hayatımdan çıkardım. Bu, vermem gereken bir karardı. Psikolojimi korumam gerekiyordu. YDS çalışıyorum ama halâ içimden gelerek kazanma duası etmedim. Bir süredir, çok yürekten dileyemiyorum bunu farkettim. Tez için önce teknolojik, yurtdışına önümü açabilecek birşey denemek istedim, yapabilirsem önüm açık, yapamazsam da uygulamalı matematik adına okuldaki kapılarım açık. Bu kararı Fatma ve Armağan hocalarımla verdik. Şu an yaptığım herşeyden mutluluk duyuyorum. Tek içimi bunaltan konu, karar almam gereken konuya başkalarının da dahil olduğu, sonuçlarının başkasını da üzebileceği adımlardan olabilir. Birini hayatıma almıyor ve bundan mutluluk duyuyordum. Şimdi karşıma anlayışlı ve bana karışmayan biri çıktı. Şu an ne onu reddetmek istiyorum ne de bu düzenimi bozup hayatıma birini almak istiyorum. Hatta kabul etmeyi düşünmek bile istemiyorum. Bu da garip. Aslında değil. Kendine alan ve zaman vermek konusunda kilometrelerce yol katedeceksin güzel kızım.
Hatalarımdan ders çıkarmak da bu kitaba yazabileceğim 'başarı'lardan biri olmalı. Kitap bittiğinde pişmanlıklar değil 'iyi ki'ler görmek için her zaman düşünerek karar vereceğim, kendime söz. bu idealistliğim çoğu zaman işe yaradı. duygulardan asla uzaklaşmadığım için kendime duygusuz inek benzetmesi yapmayı kabul etmiyorum :)
Dün biri benim başkasını hayatıma dahil etmek konusundaki isteksizliğimi ve korkularımı dinledi, rahatladım, kendimi bayağı iyi hissediyorum. Bazen birinin bizi sadece dinlemesi bile müthiş iyi gelebilir. Bu kişiyi ve bu konuşmayı hatırlamıyorum ama belli ki ise yaramış. İnsan o yüzden arkadaşlarının olmasına ihtiyaç duyar herhalde, bu zamanlar için. elbette ki sadece bu zamanlar için değil :) Mesela yukarıda kendisine iyi gelmeye çalıştığım bir arkadaşımdan bahsetmiştim. Bu sayede kendimi bencillikle de suçlayamam.
28.3.2016
Bayağı bir yazmamışım. Süreç şu şekilde ilerledi bu günlerde, Birsen'le bol bol tiyatroya gittik, tezde biraz daha bilgi sahibi oldum, Almanca kurşuna başladım yüksek lisansta işime yarar diye, bütçe ayıramayacağım için İsmek kursuna gitmiştim. Komtaş Danışmanlık diye bir yerde iş görüşmesine gittim,. Danışmanlık pozisyonuna başvurdum ama görüşme çok komikti bende sıfır bilgi var ve danışmanın ne yaptığını tam olarak bilmiyorum. Ama çok da bana uygun bir meslekmiş gibi geliyordu, görüşmede de öyle geldi ama ben onlara pek uygun değildim :D. YDS'ye girdim, sınav iyiydi. Erdem (küçük kardeşim) 'in her akşam istikrarlı bir şekilde odama gelip ne kadar yorgun olursam olayım gerektiği kadar kelime çalıştırması ve ben o kelimeleri ezberlemeden odamdan gitmemesi sayesinde bayağı kelime bilgimin iyi olduğunu farkettim sınavda. Bu yazmadığım günlerdeki tek başarı kısmı sanırım bu sınav. Sonuçlara baktım, 68,75 alıyorum sanırım :) Atakan'la 'Digital Revolution' sergisine gittik ve çok beğendim.
Özel ders öğrencilerim matematik sınavlarından 100 almışlar. :)
8.4.2016
Günlerim çok yoğun geçiyor ve bu yüzden sürekli yazamıyorum. Ama herşey çok olumlu ve güzel gidiyor. Bu yüzden geç yazmaktan gocunmuyorum. Son yazdığımdan beri spora gidiyorum ve 2 tane daha öğrencim oldu. Almanca'yı asla aksatmıyorum ve tezim iyi ilerliyor. Spora gittiğim için çok yoruluyorum ve günlerim hep koşturmakla geçiyor. Otobüste ayakta uyumayı öğrendim. Ama motivasyonum tamam ve düzenli beslenmeye de çalışıyorum. Para biriktiriyorum. Mayıs'ta Daniel ilk erasmusu yaptığımda Amsterdam'da tanıştığım benden yaşça epey büyük arkadaşım Amsterdam'dan gelecek ve Kapadokya'ya gideceğiz. Bu arada mesleğime dair asla karar verememiş durumdayım. Mesleğe dair araştırma yapmakta inanılmaz geç kalmıştım. Mezun olmama aylar kalmış, daha sektörü bile bilmiyorum. Burada ben çok şanslıydım,önüme güzel kapılar açıldı, elbette tamamen şans değil ama fırsat diyelim. Ancak herkes şanslı olmayabilir. Mesleğe dair geniş kapsamlı bilgi sahibi olmak insana kendin igüvende ve emin hissettiriyor. İlerleyen zamanlarda öğrendiğim, o zaman yaptığımın farkında olmadığım çok büyük bir hataydı yolun nereye gittiğini bilmemek. Danışmanlık çekici geliyor ve iş başvurularım tüm hızıyla devam ediyor. Bu hafta Türk Telekom genel yetenek sınavına girdim ve Fibabank ilk aşamayı geçtiğimi söyleyen bir mail attı, oraya mülakata gideceğim. YDS'nin iyi geçmesi motivasyonumu bayağı yükseltti. 1. vizelerimi çok yüksek getirirsem sonra ALES ve Kapadokya temposuna gireceğim. Dönünce de ikinci vizeler yapılır. Tez ve ders tempolarını öngörmek gerekirse çok çalışmam lazım.
10.4.2016
Para biriktiriyorum, Kapadokya biletleri alındı. Sınavlara çok iyi hazırlanıyorum. Bugün Fibabank genel yetenek sınavına gittim. Birkaç kırtasiye ekipmanı verip bize bir üretim yapmamızı istediler. Ben baharatları dökerken belli bir oranda karıştırabilen bir baharatlık yaptım ama grupla birlikteyiz ve ben öncülük ediyorum. Bence baya iyiydi ben de gayet iyiydim hem proje yönetimi için hem liderlik hem de ihtiyaç analizi için başarılıydım. Herkes fikrini sundu tabiki grupta ama en çok tatmin olunan ve eldekilerle yapılabilecek nesne benim önerimdi. Tabi burada grubu bu nesneye ve jüriyi bunun sunumuna ikna edebilme potansiyelimi de göz ardı etmeyelim. Kendini beğenmişlik ve ben bilirimcilik çok da güzel birşey değil yavrucum, öğreneceksin.
14.4.2016
ilk 3 vizem bomba gibi geçti. sporum çok iyi gidiyor. YDS açıklandı, 68,75 aldım. yüksek lisans için rahat yetiyor ama sanıırm 70 olsaydı dil seviyesi B1 olacaktı emin değilim. Öğrencilerime ders veriyorum çok verimli geçiyor. Başından beri kendi motivasyonum yüksekken etrafımdakilere iki kat daha faydalı oluyorum. Herhalde her insan böyledir. Öğrencilerime karşı sorumluluğum olduğu için onlara yararlı olmak adına kendi modumu da yüksek tutmak bir zorunluluk olsa da zevkle yaptığım, tatmin olduğum birseydir, zaman zaman bana da çok yaramıştır. Ama ne hissediyorum biliyor musunuz? Bunu bir gün birilerinin okuyacağını biliyordum. Değer vermeyi bilmediğim için sevilmeyi haketmiyorum. Burada o kadar derin bir mevzu yatıyor ki, zamanla bu cümlede yaptığım yanlısı öğrendim ama yıllarımı aldı. bunun üzerine üç gün konuşsam susmam. Kendimi inanılmaz bir şekilde mutlu olamamakla suçluyordum ama etraflıca sebeplerini düşünmeden ve sürekli kendimde suç arayarak..
22.4.2016
Sınavlar bir iki kırıkla iyi geçti. Zamanım olmadığı için bir derste ek puan alınacak sunumu yapmayı iptal ettim. Tüm matematik öğrencilerimde büyük gelişmeler var ve bu çok gurur verici. Spordan sonra vücudum bayağı güzelleşti, dikkat bile çekiyor. Aşırı motive edici birşey. Emek veriyorsun, oluyor. Tezimde ilerledim. Bu da gayet iyi bir gelişme. Kapadokya için otel rezervasyonu tamam. Yarın Edirne'ye Meryem'in yanına gidiyorum. Ardından annemle Hacı Bektaş-ı Veli türbesine gideceğiz. Dini açıdan hangi noktada olduğum halâ bir soru işareti. Kesinlikle inançlı bir insanım. Orada ne dileyeceğime karar veremedim henüz. Zaten kalpten gelmeyen birşeyi dilemenin anlamı yok, olacağı da yok. Kalbimden de hiç birşey istemek geçmiyor şu an. Aslında kalbim çok kırıktı ama kendimi o kadar hırslı bir kariyer canavarına bürümüştüm ki duygularımı hissedemiyordum. öyle olunca da kendime kızıyor hatta duygusal birşeyler yaşamayı haketmediğimi düşünüyordum. Aşırı yoğun bir dönemdeyim ama önümüzdeki hafta bomba gibi olmam lazım. Sonrasında yine bir hafta İstanbul'da olmayacağım için bu beni motive ediyor.
Bir sonraki yazımda, sürecin ilerleyen aylarda nasıl geliştiğini birlikte görmek üzere,
Sevgiler..
Yorumlar